Her karış toprağından tarih fışkıran Harran, sahip olduğu binlerce yıllık kültür varlıklarıyla turizmden hak ettiği payı almayı hedefliyor. UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’ne aday olan Harran, eşi benzeri olmayan kümbet evleri, dünyanın en eski üniversitesi, birçok medeniyetin izlerini taşıyan kalıntıları ve tarihi mabetleriyle paha biçilmez bir turizm değerine sahip. Kentin turizm potansiyelinin harekete geçirilmesi için Harran Belediyesi tarafından birçok platformda çalışma yürütülüyor.
Ruha Haber olarak, tarih ve kültür şehri Harran’ın başarılı belediye başkanı Mehmet Özyavuz ile samimi bir söyleşi gerçekleştirdik. Başkan Özyavuz, kentin kültür turizmi alanındaki hedeflerini, çalışmalarını, belediyenin hizmetlerini ve kentte yaşayan Suriyelilerin Harran’ın sosyal hayatına olan etkilerini, muhabirimiz İsmail Çölkesen’e anlattı.
Başkanım, katıldığınız Tarihi Kentler Birliği Toplantısı’ndan ne sonuç çıktı? Neler görüşüldü toplantıda? Toplantının detaylarından biraz bahsedebilir misiniz?
Tarihi Kentler Birliği Toplantısı, kültür mirası zengin olan bölgeler için çok verimli bir toplantı. Fakat içler acısı olan şu ki; gerçekten çok güzel kültür varlığımız var, ama pazarlayamıyoruz. Yalnız Harran değil, Türkiye genelinde pazarlama yok. Avrupa öyle bir pazarlıyor ki, seni oraya kadar çekiyor, gidiyorsun bir şey yok. Ama adam öyle bir reklam yapmış, kültür mirası zenginliklerini envai çeşit broşür ile göstermiş ki şok olursun. Ama oraya gidince ortada bir şey yok. Türkiye’nin doğusundan batısına hangi ile, hangi ilçeye gitseniz müthiş bir kültür varlığı var. Maalesef pazarlama olayı yok. Biz bunları her platformda dile getiriyoruz, ‘cüzi bir bütçe ile bunları tanıtalım, bunları dışarıya satalım’ diyoruz, ama bir türlü başarılı olamıyoruz.
Toplantıya kaç belediye katıldı başkanım? Nasıl geçti, neler konuşuldu?
250 belediye katıldı. En son toplantımız Edirne’de yapıldı. Oradan da Bulgaristan’a, Romanya’ya bir gezimiz oldu. Yine tarihi ve kültürel varlıkları olan bölgeleri, şehirleri dolaştık. Oradaki kültür varlıklarını gördük. Onların çalışmalarını, tanıtım anlamında neler yaptıklarını gördük. Hep Osmanlı eserleri, Osmanlı’nın mirasına oturmuşlar hem Bulgaristan hem de Romanya. Kendi yaptıkları bir şey yok.
Urfa, UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’ne aday bir şehir, Kültür ve Turizm Bakanlığının yöreye bir desteği var mı bu konuda? Harran’ın tanıtımı için ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
Daha önce 6-7 ülkeden Türk kökenli milletvekillerini Harran’a davet ettim. Bu 3. davetim. Bu dönemde de onları çok sıkıştırdım. ‘Yalnız gelmeyin, her biriniz o ülkenin 1-2 milletvekilini getirin’ dedim. Öyle de bir program yapmışlardı. Bazıları 1, bazıları 2 yabancı milletvekiliyle gelecekti. Son anda bu terör olayları nedeniyle gezileri iptal ettiler. Bir tek Türk milletvekilleri geldi. Havaalanında iniyorsunuz, Harran’a geliyorsunuz. Hiçbir olay yok. Buradaki yerli vatandaşa anlatamıyoruz ki bunu dışarıdakilere anlatabilelim.
Turizm sektörü, öncelikle güven ister, huzur ister. Ondan sonra konforu arar. Şu anda bizim imar çalışmamız bitti. Yol ağımız da bitti, toplam 52 kilometre duble yol. Şu anda dışarıda olan turizmci arkadaşlara kendi bünyemizde ne yaparız, bunların çalışmasını yapıyoruz. Sur içinde ne yapılır, dışarıda ne yapılır, bunları planlıyoruz. Sur içine gelen turistlerin birçoğu kümbet evlerde kalmak istiyor. Alan yönetim planımız bitti. Şu anda kent tasarım çalışmalarımız devam ediyor hızlı bir şekilde. Bu da biter bitmez sur içinde nerede ne yapılır, kent tasarımını orada gerçekleştirip, ondan sonra görüşmelerimiz olacak. Biraz esnek davranacaklar; aynı mimari, aynı malzeme, aynı doku fakat içeriden bazı konforları sağlamakla ilgili bir şeyler düşünüyoruz. İnşallah oradan iyi bir sonuç alırız. Surun dışında da imar planı bitiminden sonra konfor arayan turistler için güzel oteller, güzel konaklama tesisleri düşünüyoruz. Şu anda Alanya’da, Ürgüp’te, Antalya merkezde 3-4 arkadaşla görüşüyoruz. İnşallah bir ikisini buraya çekmeye çalışıyoruz.
Başkanım Türkiye’de yaşayan Suriyeli mültecilerin sayısının 3 milyon civarında olduğu söyleniyor, bunun önemli bir kısmı da Şanlıurfa’da ikamet ediyor. Suriyeliler şehrin sosyal ve kültürel yapısını nasıl etkiledi? Siz belediye olarak ne gibi önlemler aldınız? Ayrıca, son dönemde gündeme gelen vatandaşlık konusunda ne düşünüyorsunuz?
Ülkede 3 milyon civarında Suriyeli var. Urfa’da ağırlıklı olmasının sebebi şu. Urfa’da iki büyük kampımız Viranşehir’de, bir kampımız Harran’da, daha önce kurulan bir kamp büyütüldü Akçakale’de. Suruç’ta var, Birecik’te var. Şimdi bunlar kampın içinde olanlar. Bir o kadar da dışarıda, Urfa merkezde ve ilçelerde var. Tüm ilçelerimizde var; ağırlıklı Ceylanpınar, Akçakale, Harran ve Suruç olmak üzere. İlk geldikleri günden itibaren bas bas bağırdık, dedik ki; ‘kimliğe dayalı girişler yapılsın.’ Kayıt altına alındığında hiç kimse bir şey yapamaz. O zaman işte savaş koptu, insanlık görevimiz, sınırımızı açtık. Art niyetli olan kişiler de geldi. Kayıt altına alınmadı, o bir sıkıntı yarattı. Daha sonra emniyet ve jandarma birimlerine kayıt altına alınmaları için talimat verildi. Kayıtlar hemen hemen bitmek üzere.
Vatandaşlık konusuna gelince, bu benim kendi düşüncem; geç kaldık. Bunların içinde çok deneyimli elemanlar vardı. Doktoru, mühendisi vs. vardı. Bunlar burada kalmak için çok uğraştılar, olmadı. Avrupa bunlara kucak açtı, hepsi Avrupa’ya gitti. Burada kalanlar da artık az bir sayı, fazla değil. Keşke bunları zamanla değerlendirip biz kendi bünyemize alıp, ikametlerini verip bunlardan faydalansaydık.
Öbür taraftan, kimlik olayı artık hükümetin bir düşüncesi. Burada mı barındırır, tampon bölgede mi barındırır bazı hakları elde etmek için, o artık hükümetin bileceği bir iş. Teknik elemanlara, doktorlara, mühendislere keşke ilk geldikleri günden kucak açıp onları burada barındırıp, faydalanabilseydik.
Başkanım biliyorsunuz güncel bir konu başkanlık sistemi. Başkanlık sistemi hakkında herkes konuşuyor, ama detaylı bilgi verilmiyor. Ben şunu merak ediyorum. Belediyelerin yönetimini başkanlık sistemi nasıl etkileyecek?
Başkanlık sistemi, en iyi yönetim sistemi. Şöyle ki; kendi yönetimini kendin seçiyorsun. Seni yönetecek adamı kendin seçiyorsun. Çift turlu dar sistem en iyi sistemdir. Avrupa’da bu yıllardır uygulanıyor, bundan daha iyisi olmaz diyorum. Bazı vatandaşlarda bir çelişki var. Başkanlık sistemi bölünme, parçalanma, eyalet sistemine giderse diye. Türkiye’nin öyle bir düşüncesi yok.
Başkanım önümüzdeki dönem için başka ne gibi projeleriniz var?
Harran Üniversitesi bünyesinde 3 meslek yüksek okulu açmayı planlıyoruz. Arkeoloji, turizm ve tarım, 3’ünü acil açacağız. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına ait 86 dönümlük bir arsanın tahsisi yapılıyor. Evrakları hazırlandı, Sayın Bakanımız da yakından ilgilendi. Hedefimiz Harran Meslek Yüksek Okulu adı altında Şanlıurfa merkezde okulu açtırmak, bina tamamlandıktan sonra buraya taşımak. Bunun yanı sıra imar planı çalışmamız sürüyor. İmar çalışması tamamlandıktan sonra çok güzel bir kültür sarayı yapacağız, semt pazarı, otogar yapacağız. Bunların hepsi imar planında var. Bunları hayata geçireceğiz. SİT alanı dolayısıyla hiçbir şey yapamıyorduk, önümüz yeni açıldı. 2016 ve 2017, bu 2 yıl Harran’ın en parlak dönemi olacak.