HDP ‘savaş suçu’nun araştırılmasını istedi

HDP, hükümetin gözaltına aldığı 7 yaralının Suriye’de terör örgütü El Nusra’ya teslim edilip edilmediğinin araştırılması için TBMM’ye Araştırma Önergesi verdi. İddianın doğru çıkması durumunda Türkiye’nin savaş suçu işlediği ortaya çıkacak.

HDP Urfa Milletvekilleri Osman Baydemir, İbrahim Ayhan, Leyla Güven, Dilek Öcalan, Ziya Çalışkan ve 20 HDP milletvekili TBMM Başkanlığı’na Meclis Araştırması açılması için önerge verdi. Önergede 25 Temmuz 2015 günü Türkiye’deki çeşitli hastanelerde tedavi edilen 6 Suriye uyruklu yaralının gözaltına alındığı, savcılığa sevk edildiği ve savcılık bıraktıktan sonra İçişleri Bakanlığı’nın görevlilerince terör örgütü El Nusra’ya teslim edildiği belirtiliyor.

HDP’nin verdiği önerge şu şekilde gerekçelendirildi: “25 Temmuz 2015 tarihinde Ankara Eğitim-Sen misafirhanesine hukuksuz bir polis baskını gerçekleştirilmiş ve bu baskın esnasında, tedavileri için Ankara’da bulunan 6 Suriye vatandaşı gözaltına alınmışlardır. Ahmet Şerko, Ömer Qadir, Reber Seyho, Ehmed Helum, Cemal Ehmed ve Beşir Mihemed, Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından 26 Temmuz 2015’te sorgulanmış, sonrasında gönderildikleri Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2015/107840 nolu soruşturma çerçevesinde beyanları alınıp serbest bırakılmışlardır.”

6 kişi terör örgütüne teslim edildi

HDP önergesinde şu iddialara yer verdi: “6 Suriye vatandaşının, Cumhuriyet Savcılığınca serbest bırakıldıklarından sonra hukuka ve ahlaka aykırı bir işlemle Cilvegözü sınır kapısından, Türkiye’nin terör örgütü listesinde yer alan, dünya kamuoyunda El-Kaide’nin bir uzantısı olarak bilinen, El-Nusra Cephesine teslim edildikleri bilgisi kamuoyuna yansımıştır. Bu bilgiler, grup başkanvekilimizce İçişleri Bakanlığı Müsteşarlığı aranarak, sözlü olarak da teyid edilmiştir. Türkiye’ye sığınan 6 yaralının Cilvegözü sınır kapısından El-Nusra’ya tesliminden sonra akıbetleri de bilinmemektedir.

Türkiye’ye resmi izinle girmişlerdi

Araştırma önergesinin devamında şu ifadeler yer aldı : “Şuan için akibeti bilinmeyen bu yaralılar kolluk ve Cumhuriyet Başsavcılığı’ndaki beyanlarında da belirttikleri üzere, Türkiye’ye sınır kapılarından ve resmi izinle geçiş yapmışlardır. AFAD tarafından verilen yabancı tanıtma belgesine sahip olan yaralılar, resmi kimlikleri kullanarak Türkiye’deki Suriye sınırına yakın çeşitli hastanelerde tedavi edildiklerini, tedavilerinin devamı için sonrasında Ankara’ya geldiklerini ve Eğitim-Sen misafirhanesine yerleştiklerini beyan etmişlerdir. Aynı beyanlarında, Kobani’deki IŞİD’in sivillere karşı olan saldırılarında yaralandıklarını ve tedavileri için Türkiye’ye geçmeyi bir çare olarak gördüklerini de ifade etmişlerdir.”

Türkiye’de sınır dışı etme kararı uygulanırken sınır dışı etmeye yönelik temel iç hukuk düzenlemelerinin yanı sıra başta Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini Ek Protokolleri ve bunların uygulayıcısı olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararlarını da dikkate almak mecburiyeti bulunduğu hatırlatılan önergede, “AİHS’ye taraf devletler sınır dışı edilecek kişinin gönderileceği ülkede, ölüm cezası, işkence ve insan dışı muamele gibi durumlarla karşılaşılmamasını güvence altına almakla yükümlüdür. 1951 Birleşmiş Milletler Cenevre Sözleşmesinin 33. maddesi de aynı noktaya değinmekte ve non-refoulement yasağına göre mültecinin veya sığınmacının ırkı, dini, vatandaşlığı, sosyal bir gruba aidiyeti veya siyasi düşünceleri sebebiyle hayat ve hürriyetinin tehdit edileceği ülkelere geri gönderilmemesini ve iade edilmemesini düzenlemektedir” hatırlatılması yapıldı. Araştırma önergesi açılması talebinde şu belirlemeler yapıldı:

Hukuk ve insan hakları ihlal edildi

“Kendi rızalarıyla Türkiye’ye resmi yollarla gelen, kayıtlarını resmi bir kurumunda yapan bu 6 yaralının tedaviye ihtiyaç duydukları bir durumda savaş koşullarının çok ciddi boyutlarda yaşandığı, hayatlarını tehlikede olacağı açık olan bir bölgeye iadeleri açıkça suç teşkil etmektedir. Kaldı ki iade işlemlerinin, bilinçli olarak Nusaybin – Ceylanpınar – Suruç sınır kapılarından değil de Cilvegözü’nden yapılması ve 6 yaralının kendilerine düşmanlık besleyen, çatışmanın tarafı olan El-Nusra terör örgütüne teslim edilmeleri, ulusal hukukun, uluslararası hukukun, insan hakları hukukunun gereklerinin ihlal edildiğini açıkça göstermektedir.”

Sınırdışı olay araştırılmalıdır

Türkiye’nin bir taraftan mültecilere destek verdiğini ifade ettiğini diğer taraftan ülkelerinden göç etmek zorunda kalan ve yaralı olarak Türkiye’ye sığınanlara karşı takındığı tavrın çelişkili olduğunu belirtilen önergede, “Bunu resmi yollarla yapan kişilere karşı takındığı tavır çelişkili olduğu kadar ulusal ve uluslararası hukuk normlarına da tamamen aykırıdır” denildi. Önergenin sonunda, bu vahim olayının ivedi bir şekilde açıklığa kavuşturulması ve hangi hukuksal normlara dayandırılarak, hangi gerekçelerle ve hangi şartlarda sınır dışı etme işleminin yapıldığının araştırılması ve açığa kavuşturulması gerektiğine dikkat çekildi.
Kaynak: sanliurfa.com