BAŞKAN EKİNCİ’NİN SÖZLERİ VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

BAŞKAN EKİNCİ’NİN SÖZLERİ VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

VAR MISINIZ? SAYIN EKİNCİ’Yİ DİNLEMEYE

Atalarımızın bir sözü var “bir elin nesi var, iki elin sesi var”… Sivil toplum kuruluşları ya da meslek örgütleri ne kadar güçlü olursa, sesleri o kadar gür çıkar. Bu nedenle;  “Küçük olsun benim olsun” anlayışını bir tarafa bırakmak lazım.

Bu söz tam olarak Şanıurfa’da gazeteciler için söylenmiş. Bu şirin şehrimizde tam tamına 5 tane gazeteciler cemiyeti var. Belki bu görüüme katılmayanlar olacaktır, bana kızan da olacaktır ama düzboğazım, söyleyeceğim. Bence yanlış. Yanlışın daniskası hem de. Neden mi?

Gazeteciler, kimsenin ulaşamadığı yere ulaşabilen, kimsenin görüşemediği ile görüşebilen kimsenin giremediği yere elindeki güçle giren kişilerdir. Toplum adına, kamuoynu bilgilendirme adına görev yaparlar. Dördüncü kuvvettir basın. Basın bu kadar güçlü iken neden bölünüp, bu gücünü parçalar ki…

Halbuki tek çatı altında olsak sesimiz daha gür çıkar, sözümüz daha çok dinlenmez mi? Daha etkin olmaz mıyız?

Şanlıurfa’nın yetiştirdiği, halkın içinden çıkmış bir belediye başkanı olarak, basınla her zaman güzel ilişkiler içinde olan, ulusal basında en etkin belediye başkanı olan Sayın Mehmet Ekinci de benim sözümü doğrular konuştu.

Geçtiğimiz günlerde Şanlıurfa Çalışan Gazetciler Derneği, geleneksel toplantılarından birine Eyyübiye Belediye Başkanı Mehmet Ekinci’yi konuk etti.. Oradaki sohbet, neden bu kadar çok gazetciler cemiyetinin bulunduğu üzerinde yoğunlaştı.

Sayın Ekinci, tıpkı benim düşündüğüm gibi “Tek çatı latında toplanın” çağrısında bulundu. Zaten, benim de üyesi olmaktan büyük gurur duyduğum Dernek başkanıız sayın Tahir Gülebak da başından beri bunu söylüyor.

Derneğe çok güzel bir mekan kazandırdı. Burada kentin mülk amirleri geliyor, sohbetler yapılıyor, yemekler yeniyor, samimi bir ortam oluşuyor. Gazetciler arasında birlik ve dayanışma sağlandığı gibi kentin mülki amirleri de burada  kısa yoldan basınla buluşmuş oluyor. Herşey açık ve samimi konuşuluyor. Son derece nezih bir ortam oluşuyor. Ben de fırsat buldukça bu toplantılara aksatmadan katılmaya özen gösteriyorum.

Sayın Tahir Gülebak, derneği kurduğu günden beri tek çatı dedi durdu ama diğer başkanlardan ses çıkmadı. Anlaşılan pek sıcak bakmıyorlar. Ama biz itici bir güç olursak, neden gerçekleşmesin ki? Olmaz diye kesip atmak doğru değil.

Sayın Başkan Mehmet Ekinci, basınla sohbet toplantısında,

Birlik ve beraberlik çağrısının yapıldığı toplantıda diğer gazeteci STK’ların bir çatı altında toplanması gerektiği vurgulandı. Ekinci, bu birlik ve beraberliğin diğer STK’lar ile birleşmesiyle daha da güçleneceğini belirterek “gelin tek çatı altında toplanın” dedi.

Çok samimi bir ortamın oluşturulduğu toplantıda Sayın Ekinci,  gazetecilerin her konuda sansürsüz, her türlü soruyu sorabileceklerini ve cevap veremeyecekleri hiç bir sorunun olmadığını aktardı.

“BASIN KURULUŞLARI TEK ÇATI ALTINDA TOPLANSIN”

“Şanlıurfa için tek kalem olduğu zaman aslında bu yetmiyor. Tek kişi nasıl olur?   İşte bu şekilde dernek haline gelip, birliği, aynı amaca hizmet eden insanların aynı zamanda aynı fikri savunan insanlardır. Dolayısıyla burada bazı farklılıklarda olabilir ama burada kalemi tutacak insanların aynı düşünce de olmaları gerekiyor. Bu düşünce ne olursa olsun Şanlıurfa’ya hizmet anlamında katkı sağlaması gerekiyor. Bu anlamda toplantının adı hakikaten güzel, iyi bir slogan bulmuşsunuz tebrik ediyorum sizi. Birlik beraberlikten bahsettik, birik beraberlik konusu evet sıkıntısını çektiğimiz bir olay ama bir hususu da ifade etmek gerekiyor. Şuanda basın camiasında da görebildiğimiz kadarıyla farklı dernekler var. Daha önce de ifade ettik istiyoruz ki, bu birlik beraberlik derken önce bizim yaptıklarımızı her şekilde halkımıza ulaştıran değerli basın kuruluşlarının da, örgütlerinin de tek çatı altında toplanması, bir olması çok daha anlamlı olur. Umarım bu birlik beraberlik konusunda sizin atacağınız bu adımlar başka STK’larına da örnek teşkil eder.”

Başka söze gerek varmı? Teşekkürler sayın başkan duygularımıza tercüman oldunuz.

Saygılarımla

İsmail ÇÖLKESEN