Baydilli’den Gölpınar’a müjde….

Değerli okurlarım ; Dünyada kolay iş yoktur ama bizim meslek daha bir zor ama en güzel yanı nedir? Diye sorarsanız “insanların dertlerini en yetkili mercilere iletmektir” derim. Hiçbir zaman tehditle para isteyen gazeteci olmadım şükürler olsun, para ile de hiçbir Allahın kulunun silahşörlüğünü yapmadım, yapmayacağım da….
Bir önceki yazımda Şanlıurfa’mızın en modern yüzü diye tabir ettiğim Karaköprü ilçemize bağlı en yakın köy olan Gölpınar’ın sorunlarından bahsetmiştim. Ben de bu köyün bir vatandaşıyım. Elbette halkın sorunlarını yazarken kendi sorunlarımızı yazmamak olmazdı. Dedik ki ; Terzi kendi söküğünü de dikebilsin……
Gölpınar Mahallemiz dağın yamacında burum buram çam kokan, bir zamanlar ortasından derenin aktığı bir köydü. Şimdi mahalle oldu ama hep geriye gitti. Bu konuyu Nihat Çiftçi’nin Karaköprü Belediye Başkanlığı yaptığı dönemden itibaren gündeme getiriyorum.
Geçtiğimiz hafta sonu köyüme gittiğimde gördüğüm manzara karşısında üzüldüm ve bir yazı kaleme aldım. Yazımla ilgili Karaköprü Belediye Başkanı Sn. Metin Baydilli’nin basın danışmanı olan değerli arkadaşım beni arayıp, izahatta bulundu, ardından sayın başkan ile bir görüşme yaptık. Başkan bey sorunun kaynağını, bu konu ile ilgili yaptıklarını ve yapacaklarını anlattı. Kendisine bu duyarlı ve olgun davranışından dolayı teşekkür ediyorum. Belki kendisini yazımla üzmüş olabilirim ama ben de haklıyım. Çünkü, köyümdeki herkes benim gazeteci olduğumu biliyor ve ne zaman gitsem bu sorunları dile getiriyorlardı. Hatta ailem bile “mum dibine ışık vermezmiş” diye beni eleştiriyordu. Bizim amacımız sayın başkanı üzmek değil, derdimizi anlatmaktı. Yani amacımız bağcı dövmek değil üzüm yemekti.. Sağ olsun başkan bey de sorunumuza duyarlılık gösterdi.
Büyükşehir belediyesi yasası gereği ilçe belediyelerin gelirleri büyük ölçüde azaldı. Buna karşılık da kanalizasyon ve su gibi bazı hizmetler büyükşehir sorumluluğuna verildi. Bunu biliyoruz. Aslında keşke böyle olmasa diyorum. Çünkü, bir mahallede yaşayan vatandaş bağlı olduğu ilçenin belediye başkanını bilir. Bu şunun hizmet alanı, öteki diğerinin hizmet alanı diye düşünmez. Biz bunu biliriz ama her vatandaş da bilecek değil elbette…. Bu yüzden Büyükşehir Belediye Başkanlarına büyük görev düşüyor. Davul başkasının boynunda, tokmak bir başkasının elinde olur mu ? Şu anda büyükşehir ve ilçe belediyeleri böyle bir durum yaşıyor. Davul ilçe belediyelerinin boynunda, tokmak yani para büyükşehir belediyelerinde.
O zaman ilçe belediye başkanları sorumluluk alanlarındaki hizmetler için Büyükşehir belediyensin yakasını bırakmamalı…..
Yaptığımız görüşmede, sayın başkan önümüzdeki Ağustos ayından itibaren Gölpınar Mahallesinin tüm yollarının kilitli parke taşı ile döşeneceğini söyledi. Şükürler olsun ki ; kışın çamurdan, yazın tozdan topraktan kurtulacağız inşallah. Şimdi sırada su sorunumuz var. Bununla ilgili Gölpınar halkını bizzat ben bilgilendireceğim, gerekirse gider Büyükşehir Belediyesinin önüne otururuz. Hangi devirde yaşıyoruz. İnsanlar suyu evlerine omuzlarında taşıyor ya da tanklara doldurarak getiriyor. Tamamen çağdışı olan bu görüntüler bir dünya liderinin yönettiği ülkeye yakışmaz elbette….
Ben gördüğü olumsuzlukları yazarken, güzel işleri de yazmayı ihmal etmeyen bir gazeteciyim. Elbette güzel şeyleri de halka duyurup, yiğidin hakkını yiğide vermek gerekir. Bir musibette bin hayır vardır misali. Bu yazım vesilesi ile daha yakından tanıma fırsatı bulduğum Sayın Başkan Metin Baydilli’den yaptığı güzel hizmetleri de dinledim. İnşallah önümüzdeki günlerde bunlara da yer vereceğiz.
Şimdi hemen köyümü arayıp, Ağustos’tan itibaren kilitli parke taşı döşeme çalışmalarının müjdesini vermek için köylülerimi arayacağımdan yazımı burada sonlandırıyorum. Bu müjdeyi vermemi sağlayan değerli Karaköprü Belediye Başkanı Metin Baydilli’ye tekrar teşekkürlerimi sunuyorum. Artık kendi köyüme göğsümü gere gere girebileceğim. Teşşekürler Başkan Baydilli….Sağlıcakla kalın değerli okurlarım…
İsmail Çölkesen