Şanlıurfa nüfusu 2 miyona yaklaşan bir şehir. Hem de çok güzel bir şehirdir memleketimiz. Ama o kadar çok kirletmeye çalışan var ki…. onların memleket sevgisinden şüphem yok, sevgisizliklerinden eminim çünkü.
Geçtiğimiz günlerde Şanlıurfa Çalışan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Tahir Gülebak, dernek binasında bir toplantı düzenledi. Bu toplantıya Ruha Haber imtiyaz sahibi olarak ben de katıldım. Bu toplantıda; Şanıurfa’nın güzelliklerinden söz edildi.
Şanlıurfa Peygamberler Şehri, insanlık tarihini yeniden yazdıran Göbeklitepe, Balıklıgöl, Eyüp Peygamber Sabır Makamı, Nemrut’un Tahtı, Dünyanın ilk üniversitesi, çiğ köftesi, isotu, fıstığı, pamuğu ve daha bir çok değeri ile ünlü bir kent.
Pekii… bu kentin hakkını veriyor muyuz? Basını, belediye başkanları, bürokartları ve tüm Şanlıurfa halkı olarak. Ben kendi adıma konuşmam gerekirse, sahibi olduğum haber portalında kentimi küçük düşürecek, turizmine, ekonomisine zarar verecek bir habere asla yer vermemeye özen gösteriyorum. Çünkü, buraya gelen her turist, bu yörenin bakkalından alışveriş merkezine, caddedeki mağazasından taksi şoförüne kadar katkı sunar.
Son dönemlerde bakıyorum, yaşanan olumsuz olaylar turizm gelirlerini olumsuz etkliledi. Otellerde doluluk oranı düştü. Oysa, Eyyübiye Belediye Başkanımız Sayın Mehmet Ekinci’nin her fırsatta söylediği gibi Şanlıurfa tam bir huzur şehri… Öyleyse hep birlikte bunu dünyaya duyurmamız gerekiyor.
Geçtiğimiz günlerde; Şanlıurfa Çalışan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sn Tahir Gülebak, son derece anlamlı bir toplantı düzenledi. Dedi ki; “Bu kentin ekonomisine, turizmine, imajına, sayğınlığına zarar veren her kim olursa olsun bizim aramızda barınamaz. Derneğimizden derhal ihraç ederiz. Kıskançlıklarla bir yere varılmaz. Tek güç olalım, tek ses olalım. Gazetcilik itibarlı bir meslek, onun hakkını verilm. Bölünmeyilm, parçalanmayalım. Küçük olsun benim olsun düşüncesiyle hareket etmeyelim. Büyük olsun hepimizin olsun. Çünkü, bu memleket hepimizin. “
Bu sözlerinden dolayı sn. Gülebak başkanı kutluyorum. Ama aynı duyarlılığı her basın mensubunun göstermesi gerektiğini düşünüyorum. Gerçekleri yazalım, yazdıklarımızın arkasında duralım. Bu güzel memlekete zarar vermeyilim. Bir yatırımcı mı geldi? Ona sahip çıkalım. Onlara sahip çıkalım, destek olalım ki başka yatırımcılar da bu bölgeye gelsin.
Bakın antep diye bilinen fıstığın önemli bir bölümünü biz üretmemize rağmen adı Antep fıstığı. Burada ekiliyor, biçiliyor, toplanıyor ama paketlemeleri başka kentlerde. Neden bu kentte paketleme tesisleri olmasın ki. Bu istihdam demek, ekonomye katkı demektir.
Kentimizin her köşesinin sorunlarını objektif bakış açısıyla gündeme getirelim. Kalemimizi kişisel kinlere alet etmeyilm. Herkesin her kesimin sorunların gündeme getielim. İnsana insan olduğu için değer verilim. Halkın gözü kulağı sesi olalım.
Korkulan değil, saygı duyulan olalım.
İsmail ÇÖLKESEN
Koruklan değil, saygı duyulan gazeteci olalım.