Şanlıurfa siyaseti ateşleniyor!
Yeni bir yıl için geri sayım başlarken yılbaşından itibaren de bu kez seçimler için geri sayım başlayacak.
Marttan itibaren yapılması muhtemel görünen seçim öncesinde Türkiye’de siyaset ısınıyor ama Şanlıurfa’da ateşleniyor.
Mevcut siyasetçiler ve siyasetçi adayları gizli kulislerle kedilerine yer bulmaya çalışırken, en yoğun hareketliliğin yaşandığı parti ise AK Parti.
AK Parti’nin kalesi olarak görünen kentler arasında yer alan Şanlıurfa’da, bu partinin siyasetçilerinin karneleri genel merkezin önüne dizilmiş durumda.
Benim yaptığım gözlemler, araştırmalar ve sözüne güvenilir kişilerden edindiğim bilgilere göre, mevcut vekillerin işleri zor görünüyor.
Kulislerde dolaşan bilgilere göre, mevcut AK Partili vekillerin yüzde 80’i koltuklarını koruyamayacak.
Liste dışı kalacak bu vekillerin yerine yeni yüzleri sahaya sürüleceği edindiğim bilgiler arasında.
Seçim arenasına katılan bu yeni yüzler dilerim Şanlıurfa’yı sahiplenir ve iktidardaki bir partinin adayı olmanın hakkını verir.
AK Parti, kalesi olarak gördüğü Şanlıurfa’yı kaybetmemek için on düşünüp bir karar verecek gibi görünüyor.
Bu partide koltuğunu tehlikede görenleri telaş alırken, AK Parti’nin vitrinini süsleyecek yeni adayların vizyon sahibi ve seçimi göğüsleyecek kapasitedeki muhtemel isimler üzerinde çalışmalar sürüyor.
Eğer AK Parti, yeni vitrini için halk tarafından kabul görmüş, vizyoner, dinamik, özü - sözü bir isimler üzerinde uzlaşamaz ise bağımsız bir ya da iki adaya bile şans verebileceği söylentileri siyaset kulislerinde dolaşıyor.
Ama bilinen bir şey var ki; AK Parti, bu seçimde kriterlerinin çıtasını yükseltecek.
Aday önce dava adamı olacak.
O parti senin bu parti benim gezmeyecek. Yani sadakatli olacak.
“Sütten dili yanan yoğurdu üfleyerek yer” misali ince elenip sık dokunacak.
Halkla kaynaşabilen, halktan biri olan, iletişimi güçlü, kibirden uzak, vizyoner projeleri olan adaylar bir adım öne çıkacak.
Özellikle kibirlilere, ne oldum delisi olanlara, şan-şöhret düşkünlerine, bulunduğu makamı taşıyacak kapasitede olmayanlara, halka tepeden bakanlara fırsat tanınmayacak.
Dizini kırıp halkın sofrasına oturmaktan aciz, protokolün keyfini çıkarmaktan başka bir işe yaramayanlar siyasi mefta olacak.
Hepsinden önemlisi kendini milletin üstünde görenler, bu partide yer bulamayacak.
Türkiye’nin son 20 yılına damgasını vuran AK Parti’de durum böyle iken, diğer partilerde de hayal kuranların sayısı oldukça fazla.
Ama hayal kurmak için de önce varlık göstermek gerekmez mi? Aksi takdirde bunlar boş hayaller olarak kalır.
Siyaset sahnesine yeni katılan DEVA Partisi ve Gelecek Partisi il genelinde teşkilatlanma anlamında tüm taşları yerine oturtmuş değil.
Biz gazetecilerin maillerine her gün haber metinleri ve fotoğraflar gelir.
Biz bunlardan yayıncılık ilkemize uygun olanları değerlendiririz.
Seçim arenası kızışmasına rağmen muhalefet partilerinden kendilerini halka anlatan bülten pek gelmez. Sanırım kendileri çalıp kendileri oynamayı seviyorlar.
Oysa, yapılan iş kadar o işin yapıldığını halka duyurmak da önemli. Bunun adına da günümüzde PR diyoruz.
Mailimize düşen basın bültenleri belediyeler ağırlıklı. Oysa, tüm siyasi partilerin il ve ilçe başkanlıkları başta olmak üzere hepsi sahada çalıyorlarsa saha çalışmalarını, kente ilişkin projeleri varsa bütün bunları halkla paylaşmalı. Bunun en iyi yolu da basındır.
“Biz çalışalım bilen bilir” demekle siyaset yapılmaz.
İyi bir siyasetçinin önce kendine hayrı olmalı ki sonra vatandaşa hayrı olsun.
Kendini tanıtmaktan aciz olanların bu memlekete verebilecek hiçbir şeyleri yoktur bence…
Bekleyip görelim, bundan sonraki günler neler getirecek, kimler sahada boy gösterecek, kimler boyunun ölçüsünü alıp çekilecek.
Kalın sağlıcakla
İsmail ÇÖLKESEN