Ülkelerin gelişmişlik kriterleri sıralanırken “Eğitim” konusu en önemli kriterlerden birini oluşturur. Bu nedenledir ki; hükümet kabineleri açıklanırken önce Maliye, sonra Milli Eğitim Bakanları merakla beklenir.
Milli Eğitim Bakanlığına Sayın Ziya Selçuk’un getirildiği son kabine açıklanırken yüreklere su serpildi.
Cumhurbaşkanlığı hükumet sisteminin ilk Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk, mesleki birikimi ile umut verdi. Güzel işler yapan bakanımızı Şanlıurfa’da birileri yanılttı. Öyle bir Milli Eğitim Müdürü atandı ki evlere şenlik. Bir Milli Eğitim Müdürü kendi ilinde Milli Eğitim Bakanlığı'nı temsilen görevlerini yerine getirirler. Peki Şerafettin bey, deneyimli bir bakanın Şanlıurfa'daki temsilcisi olarak, ona yakışacak ne yaptı?
Şanlıurfa’nın Türkiye'nin en genç nüfusuna sahip kent olduğunu biliyoruz. Genç nüfusa da verilecek en güzel ve değerli hizmet eğitimdir. Bu nedenle ki; Milli Eğitim Müdürünün becerisi hayati derecede önemlidir.
Peki bu kadar önemli bir koltuğu işgal eden Şerafettin bey ne yapıyor?
Müdür Şerafettin beyin kentteki eğitim kalitesinin yükselmesi için hangi projeleri hayata geçirdiği merak konusu iken ; bakanlıktan gelen milyonlarca TL ödeneğin hakkını verdi mi? Okul inşaatlarında şartnamedeki yükümlülükleri bile kafasına göre değiştirdiği söylenen Şerafettin bey, hangi kafaya hizmet ediyor?
Gaf üstüne gaf yapan, adı eğitimdeki başarıdan çok ihaleler ile anılan müdür Şerafettin beyin, bu kez LGS sonuçları açıklandıktan sonraki tutumu kent gündemine oturdu.
Şu sıralar; Şerafettin beyin, eğitim başarısı Türkiye genelinde 78. sıraya gerileyen Şanlıurfa’da; LGS başarısı gösteren 3’ü özel okul 4 ögrenci ile övünmesini hayretler içerisinde izliyoruz.
Bu tavrı ile parası olmayınca “parayla saadet olmaz” diye kendini avutanlar için söylenen “Züğürt tesellisi” deyimine tıpa tıp uyan Şerafettin bey, yine herkesi kendine güldürdü.
Hal böyle iken acaba hükümetimizin Şanlıurfa’daki temsilcileri trübünlerde oturmaya devam mı edecek?
Merakla bekliyoruz.
Haydi hayırlısı....