TEĞET OLASILIKLAR

Biyolog Prof Stuart Kaufmann “teğet olasılıklar” kavramına biyolojiden özellikle de yaşamın ilk oluşumundan hareketle sonrasında genelleyerek bilim dünyamıza kazandırdı. 4 milyar yıl öncesinde atmosferde su, amonyak, karbonmonoksit ve aminoasitler bulunuyordu ve yaşamın temel bileşenleri henüz oluşmamıştı. Hücre zarını inşa eden RNA ve DNA gibi nükleik asitler bu ilk bağlantıların teğet olasılığıdır. Nükleik asitlerin teğet olasılığında tek hücreli canlılar, tek hücreli canlıların teğet olasılığında da çok hücreli yaşam vardır.

Yaşamın içindeki çeşitliliğin aşağı ve yukarı doğru sonsuzluğun parametrelerini barındırması ve bunların kendi içinde içli dışlı birbirine sebep sonuç oluşturduğu vakidir. Türlerin benzeşikliğinin ve ihtiyaçlar skalasında devri daim oluşturması teğet olasılıkların sonucudur.

Yaşamın varoluşu sonrasında canlı türlerinin gelişip yaygınlaşması ve sıralı bir yaşamsal döngüye evrilmesi tamamen teğet olasılıkların sonucudur. Birbirinden kopuk olmayan ve her canlının bir şekilde diğer canlılarla korelasyonu bu teğet olasılıkların argümanlarıdır.

Bilim canlılar dünyasının sürekli geliştiğini ve canlıların türevlerinin çoğaldığını okuyoruz. Bunların tümü teğet olasılıkla yakından ilişkilidir.

Mesela deniz canlıları 500 milyon yıl önce bu denli çeşitliliğe sahip değildi. Bu canlıların bir tür ilişki içinde olması deniz türlerinin teğet olasılıklar sonucu epey genişlediğini görüyoruz. Her bir canlı kendi içinde yeni bir bilgi penceresi veriyor ve yeni bir yaşamsal fraksiyona sahip olabiliyor.

Tüm bunların teğet olasılıklar içindeki yeri sonsuz olasılığın kendi içinde anlamlı parçalara bölünmesiyle yine kendi denklemlerine formüle edilmesiyle yaşam alanı oluştururlar.

Türkçede akıl akıldan üstündür aforizması çeşitli fikirlerin çakışması ve çatışması sonucu anlamlı sonucun doğması teğet olasılıktır.

Teknolojinin günümüzdeki sonucu teğet olasılıktır.

Tekerleğin icadı sonucu günümüz otomobilleri teğet olasılıktır.

Çakışma ve çatışma…

Farklı fikirlerin hoş görüldüğü demokrasinin oluşu insanlık gezegeninin geliştirdiği en önemli kazanımdır.

Tek bir tuğla iş görmez. Ancak binlerce tuğlanın birleşmesi ve çakışması dev binaları oluşturur. Bir binanın binlerce tuğlanın birleşip çakışması sonucu oluşması teğet olasılıktır.

Bireyler, uluslar, şirketler yenilikçi tutumları teğet olasılıkları harekete geçirir ve çakışmalar ve çatışmalar sonucunda gelişir, evrilir ve değişir.

Buradan şu sonuca varabilir miyiz?

Mümkün olduğunca farklı fikirleri yapacağımız işlerde harmanlayarak teğet olasılık miktarını artırıp işimizin kalitesini arttırabiliriz. Çünkü yapacağımız işin her yönünü görebilme ihtimalimiz imkansızdır. Roosevelt der ki “başkalarının hatalarından da ders çıkarın. Hepsini kendiniz yapacak kadar uzun yaşayamazsınız”.

Dolayısıyla teğet olasılıklarımız arttıkça bilim gelişir, teknoloji gelişir, insanlık gelişir, sanat gelişir, eğitim gelişir, sağlık gelişir, mimari gelişir.

Doğru ve istendik olana doğru sonsuz olasılıkların içindeki teğet olasılıklar çakışarak, çatışarak, çarpışarak, birleşerek farklı türevleri oluşturur.

Gelişmenin temeli teğet olasılıklardır diyebiliriz.