TEMMUZ’UN GETİRDİKLERİ VE GÖTÜRDÜKLERİ

15 Temmuz akşamı ülkemizde yaşananlardaki birkaç ayrıntıyı değerli okurlarımızla paylaşmak istedim. Her şey birkaç tankın Boğaz Köprüsü’ne (15 Temmuz Şehitler Köprüsü) çıkmasıyla başladı. Ne oluyor, nedir bu tanklar diye başlıyor sorular. Bir kısım, terör saldırısı ihbarı varmış, asker tedbir alıyor. Bir kısım, “teröristlerin geçişlerini önlemeye çalışıyor kahraman askerler” diyor. Bir kısım, “askerlerle konuştuk, tatbikat varmış, herhangi bir şey yok” cevapları veriyor. Kimse askerin bir darbe girişiminde bulunduğunu aklının ucundan bile geçirmiyor. Çünkü herkes kahraman askerlerine güveniyor, öyle ya, imanlı Türk Ordusu ne yaparsa yapsın vatanı ve milleti için yapıyor. Hem kimin aklına gelirdi ki askerin darbe girişiminde bulunacağı. Her şey süt liman, evet insanların borçları olabilir, insanların sıkıntıları olabilir, ama herkesin huzuru yerinde. Bütün eşler akşamları kocası eve gelirken beraberinde getireceklerini söylüyor veya yazıyor. Çünkü ülkede huzur ortamı var ve eşinin akşam evine sağ selim döneceğini biliyor. Gecenin bir saati 13-15 yaşındaki çocuğunu bakkala alışverişe rahatlıkla gönderebiliyor. Hatta gecenin bir saatinde balkonda otururken sokaktan yalnız başına güven içerisinde tek başına yürüyen bir bayanı görebiliyordu. İnsanların alım gücüne göre istediği her şeyi alabiliyor, en önemlisi de istediği her şeyi bulabiliyor. Hem etrafımıza bir bakalım eski arabamı kalmış etrafta, tek oda tek gözlü ev mi kalmış çevremizde. İstisnalar hariç hangimizin çocuklarının 10 taneden aşağı ayakkabısı var dolabında? Ortalama her eve iki araba düşüyor neredeyse. Oysaki daha önce geçekleşen darbelerde insanlar adeta evlerine hapsedilmiş sokağa çıkmaya korkar haldeydiler. Eşler kocalarını işe göndermeyi bile istemiyorlardı. Giderse dönebilir mi acaba? Akşam ekmek almaya değil çocuklarını eşlerini bile göndermeye çekinirlerdi. Hoş zaten ekmeği, tüpü, yağı şekeri de bulamıyorlardı ama yine de almaya göndermeye yürek isterdi. Dolayısıyla halk da aslında bir nevi bir askeri cuntayı istiyordu. Bu cuntayı istediklerinden değil, ama en azından bir rahatlama yolu olarak görüyorlardı. Yoksa onlar da darbenin ne anlama geldiğini gayet iyi biliyorlardı. Peki bu Temmuz bize ne getirdi ve ne götürdü? Hoppalaaaaa!!!! Valla neyi getirdiğini veya neyi götürdüğünü burada yazmaya kalkışırsak benim yazmak için birkaç haftaya, sizlerin de okumaya birkaç haftaya ihtiyacımız olacak. Ama şunu iyi biliyorum ki , BU TEMMUZ sağcıyı solcuyu, milliyetçiyi ulusalcıyı, Türkü, Kürdü, aleviyi sünniyi devletini ve milletini sevenleri bir araya getirdi. Cumhur, Cumhurbaşkanına sahip çıktı. Yine BU TEMMUZ kimin dost kimin düşman olduğunu, devletimizin içerisine sinmiş hainleri ortaya çıkardı ya, ben BU TEMMUZU çok sevdim. Maskeler düştü, kel görüntü. Her ne kadar pisliklerin temizlendiğine sevinsek de Allah bir daha böyle geceyi bize de çocuklarımıza, torunlarımıza da kısacası Türkiye Cumhuriyetimize bir daha yaşatmasın. Saygılarımla Mehmet DİLEK