Nemrut’un Tahtı Turizme Kazandırılıyor

Şanlıurfa tarihinde efsaneleşen hikayelerle tanınan, şarkılara, türkülere konu olan Nemrut’un tahtı turizme kazandırılıyor.
Şanlıurfa’nın Eyyübiye ilçe belediyesi tarafından Kültür Bakanlığı kayıtlarında ’Deyr Yakup Manastırı’ olarak da bilinen Nemrut’un tahtı, turizme kazandırılıyor. Eyyübiye Belediye Başkanı Mehmet Ekinci, II. yüzyıldan bu yana ayakta kalmayı başaran Nemrut tahtına kolay ulaşımın sağlanması amacıyla öncelikle yol açma çalışması başlatacaklarını ifade etti. Manastırın kent merkezine 10 kilometre mesafede olduğunu ifade eden Ekinci, tarihi eserlere sahip çıkmanın asli görevlerinden biri olduğunu kaydetti.
Ekinci, “Bu değerler bize gelecek nesillerimizin emanetidir. Bunlara sahip çıkmak bizim asli görevimiz olmakla birlikte Şanlıurfa’mıza karşı sorumluluğumuzdur.Bu tarih hazinesi, Kültür Bakanlığı kayıtlarında Deyr Yakup Manastırı olarak geçiyor. Yol sıkıntısına rağmen buraya her yıl çok sayıda turist gelerek ziyaret ediyor. Biz belediye olarak ulaşımın sağlıklı sağlanması konusunda üzerimize düşen görevi yapacağız” dedi.
EYYÜBİYE’NİN TARİHİ DOKUSU
Başkan Ekinci, Hz. İbrahim’in ateşe atıldığı yer olarak bilinen Balıklıgöl yerleşkesinden, Eyüp Peygamber’in sabır makamına kadar bir çok tarihi hazinenin de ilçe belediyesi sınırlarında yer aldığını ifade etti. Kültür Bakanlığı kayıtlarına göre Şanlıurfa’da bulunan 2 bin 500 adet tescilli tarihi yapının önemli bir bölümünün Eyyübiye ilçesinde bulunduğunu anlatan Başkan Ekinci, “Tarihine sahip çıkmayan milletler, geleceğine de sahip çıkamaz. Bu nedenle konuya son derece hassas yaklaşıyoruz. Tüm tarihi değerleri tek tek belirleyerek, insanların ziyaretine açmak istiyoruz. bu yönde çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diye konuştu
NEMRUT’UN TAHTI VE KAZANE KÖYÜ EFSANESİ
Nemrut’un tahtı, Şanlıurfa kalesinin güneyindeki dağların arasında yüksekçe bir tepede yer alıyor. Burası Nemrud’un yaylağı ve taht merkezi olarak biliniyor. Tepenin üstü geniş ve düz kayalıklardan oluşuyor. Kayalığın doğusunda, kayalara oyulmuş odaların, Nemrud’un yaz sıcağından korunmak için yaptırdığı dinlenme yeri olduğu tahmin ediliyor. Tepeye 1 saat uzaklıkta, Harran ovasındaki Kazane köyünde pişen yemekler, elden ele geçirilerek buraya taşınırmış. Köyün adı da mutfaklarındaki kazanların bolluğundan esinlenilerek, günümüze kadar Kazane olarak geçiyor.