Suriye’deki savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan mülteci öğretmenler, yaşadıkları acılara rağmen ülkelerinden kilometrelerce uzaklıktaki başka bir ülkede kurulan çadır kentlerde görevlerini gönüllü olarak sürdürerek, öğrencileriyle hayata tutunuyor.
Ülkelerinde çıkan iç savaştan dolayı Türkiye’ye sığınan ve Akçakale Süleyman Şah konaklama tesislerinde ikamet eden Suriyeli öğretmenler, yaşadıkları bir çok acıya rağmen ülkelerinden kilometrelerce uzaklıkta yeniden yaşama tutunuyor. Evlerini ve okullarını terk ederek ve yakınlarını ülkelerinde bırakarak Türkiye’ye ulaşmayı başaran Suriyeli öğretmenler, kendileri gibi çok yakın aile fertlerini bile kaybeden ve türlü sıkıntılar yaşayan çocukların eğitimlerinin yarıda kalmaması için gönüllü mücadele ediyor. Suriye’deki iç savaş 5. yılını doldururken ülkede kalan az sayıda yakınlarından haber bile alamayan öğretmenler, çadırkentte Türk devletinin sunduğu imkanlarla yeniden hayata sarılırken, diğer taraftan da eğitim verdikleri çocukların hayattan kopmamalarını sağlıyor.
3 yıldır Akçakale Süleyman Şah konaklama tesislerinde Arapça Dil ve Edebiyat öğretmenliği yapan Vesim el Abdullah, savaşın ve acıların dinmesi için umudunun bugünkü çocuklar olduğunu ifade etti. Suriye’de sınıf öğretmenliği yaptığını belirten Abdullah, artık savaşın acılarını geride bıraktıklarını kaydetti.
Abdullah, “Savaşın çıkması ile birlikte, Suriye’deki bütün okullar kapandı ve eğitim ve öğretim durdu.Doğal olarak çadır kentlere gelen mülteciler eğitim ve öğretime devam etmek istediler.Çadır kent idarecileri bu ihtiyacı göz önünde bulundurarak eğitim alanlarını hizmete koydular. Türk kardeşlerimiz, çocuklarımızın eğitim ve öğretimden istifade etmeleri için bizlere yardımcı oldular. Türkiye’de çocuklarımızın eğitim ve öğretime devam etmeleri büyük bir şans. Çünkü Suriye’de kalan çocuklarımız bu fırsattan mahrum oldular. Çadır kentte 2013 yılı, 2014, 2015 olmak üzere üç yıldır eğitim ve öğretim görmekteyiz. Biz burada geleceğimiz olan çocuklarımızın eğitimi için gayret sarf ediyoruz. Şunu ifade etmek gerekir ki bu konuda Türk hükümetine şükran borçluyuz. Çünkü hem biz hem çocuklarımız eğitim ve öğretimden uzak kalmadılar.Nedenine gelince öğrencilerimiz eğitimleri yarıda kalmadı. Hatta bir çok öğrencimiz eğitimlerini ileriki bir noktaya taşıyarak, Türkiye’deki üniversitelere gitmeye başladılar. Şunu ifade etmek gerekirse, çadır kentteki öğrencilerin eğitim ve öğretimi yarıda kalmadı. Onlar kaldıkları yerden devam ettiler. Eğer çadır kentlerde okullar açılmasaydı,bizim öğrenciler tamamen cahil kalacak ve eğitimlerinden geri kalacaktı. Ama şimdi eğitim ve öğretim kesintiye uğramadı bu öğrencilerimiz açısından çok önemli bir nokta. Çok şükür üç yıldır eğitim ve öğretimimiz kesintiye uğramadı,bu bizler açısından çok önemli bir nokta.Öğrencilerimizin bütün kırtasiye ihtiyaçları Çadır kent idaresi tarafından tam karşılandı.Öğrenci açısından en önemli şey kırtasiye desteğidir.Bu desteği sağladığınızda,öğrenci açısından en büyük desteği sağlamış olursunuz. Şimdi bizler ve öğretmenler olarak çok rahatız ve memnunuz. Bizler Allah indinde bu çocuklardan sorumluyuz. Yarın bizleri yaratan, neden bu çocuklarla ilgilenmediniz dediğinde bizler ne söyleyeceğiz? Bizler bu çocuklarımızdan sorumluyuz. Suriyeli öğrencilerimizin eğitim ve öğretimi hiç kesintiye uğramadı. Ben buradan Suriyeli öğretmenlere teşekkür ederim. Bütün sorunlara rağmen öğrencilerin eğitim ve öğretimlerinin kesintiye uğramaması için fevkalade enerji sarf ettiler. İnşallah bu yaptıkları boşa gitmez.Allah onların bu emeğini boşa çıkarmaz” diye konuştu.
Üç yıldır çadır kentte bulunan 8. sınıf öğrencisi Emel Mustafa isimli öğrenci ise Suriyedeki yaşıtlarından daha şanslı olduğunu ifade etti. Suriye’deki okul çağında bulunan arkadaşları ile görüştüğünü belirten Mustafa, suriye’de savaş ve acıdan başka bir şey bulunmadığını ifade etti. Emel Mustafa, “Türkiye’deki mülteci çocuklar Suriye’de kalan çocuklardan daha şanslı. Çünkü buradaki öğrenciler eğitim ve öğretimleri devam ediyorlar. Suriye’deki öğrenciler eğitim ve öğretimden mahrum kaldı. Ben Suriyeli ve Türk yöneticilerine teşekkür ediyorum. Bizlerin eğitim konusunda tüm ihtiyaçlarımızı karşıladılar. Türk hükumeti bizlere kırtasiye, ayakkabı, eşarp ve diğer ihtiyaçlarımızı temin etti. Geçen günlerde Suriye’deki öğrenci kardeşlerimle konuşma fırsatı buldum. Onlara okul durumlarını ve eğitimlerini sordum. Onlar da ’üç yıldır defter kalem ve kitap göremedik’ dediler. Ben de, ’sekizinci sınıftayım ve gelecek yıl üniversite hazırlığına başlayacağım’ dedim. Yaşıtım olan Suriyeli arkadaşım ağlayarak ’ben geri kaldım’ dedi. Bu duruma çok üzüldüm. Suriye’deki yaşıtlarımız savaştan dolayı okulları yıkıldı ve eğitim ve öğretimden mahrum kaldı. Onlar eğitim ve öğretimden uzaklaştılar. Allah’a şükrediyorum, ben eğitim ve öğretimi tamamladım. Suriye’deki yaşıtlarım gibi eğitim ve öğretimim yarıda kalmadı. Bize katkıda bulunan öğretmenlerime teşekkür ederim. Onlar bizler için çok gayret sarf etti. Eğitim ve öğretimimiz yarıda kalmaması için çok büyük fedakarlıklar gösterdi. Kışın soğuğunda,yazın sıcağında ve ailelerini ihmal ederek bizleri hayata yetiştirdi. Onlar çok şey hak ediyor,onlara minnettarız. Onlar insanlığın eğitim gönüllüleri onlar elleri öpülesi kişiler. Onlara ne kadar teşekkür ederiz” diyerek öğretmenler gününü kutladı. . Onların gününde onları kutluyorum Allah yardımcıları olsun” dedi.
Elem Mustafa adlı Suriyeli öğrenci ise Türkçe teşekkür ederek, Öğretmenler Günü’nü kutladı.